Keşfet

İki düzenbaz sokak avukatı (Mark-Paul Gosselaar ve Breckin Meyer tarafından canlandırılıyor) Los Angelestaki tutucu ve muhafazakar bir hukuk firmasına katılır ve artık Kaliforniyanın yargı sistemi asla eskisi gibi olmayacaktır.

Bir anda şarkı söylemeye başlaması ile ünlü sıradışı öğretmen Jess erkek arkadaşını başka bir kadınla yakalar ve kendine kalacak yer aramaya başlar... Daha önce hiç tanımadığı üç erkeğin kaldığı bir tavan arasında yaşamaya başlar. Nick genellikle yalnız kalmak isteyen hukuk fakültesinden terk bir bezgindir. Schmidt kendisini kadınlara bir armağan olarak gören bir işadamıdır. Winston ise ne yapacağını kendisi de bilmeyen fakat neye katılsa onu kazanma saplantılı eski bir atlettir. Bu tuhaf grup sizce bu yeni kıza alışabilecek midir?

Başrollerini iki güzel oyuncunun üstlendiği 2 Broke Girls, iş dışında hayal kurmaya vakti olmayan Max ile o güne kadar tüm hayalleri anında gerçeğe dönüştürülmüş Carolineın ortak hayallerinin peşinden koşma hikayesini anlatıyor. Sex and the City’nin yaratıcılarından Michael Patrick King’in imzasını taşıyan ve başrollerini iki güzel oyuncunun üstlendiği 2 Broke Girls, son yıllarda erkeklerin hüküm sürdüğü komedi dizileri arasında öncelikle bu yönüyle dikkatleri çekiyor. Dizinin başkarakteri Max’i canlandıran Kat Dennings, erkek egemenliğinden bunalan izleyiciler için fıstık gibi iki kızın maceralarını anlatan bu dizinin kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu düşünüyor. Bugüne kadar birçok sinema filmi ve televizyon dizisinde yer alan Dennings, kariyerinde yıllardır beklediği hamleyi sonunda 2 Broke Girls ile yapmayı başardı. Caroline Channingi canlandıran Beth Behrs ise bu “eski milyoner/ yeni züğürt” karakterinin kızın bazı izleyicilere fazlasıyla “züppe” gelebileceğini, ancak onun sadece dilinin kemiği olmadığını söylüyor. Behrs’e göre dizinin iki ana karakteri birbirine muhtaçlar. Max’in çalışkanlığı ve el becerisiyle ürettiği top kekleri var; Caroline’da ise bu top kekleri pazarlayarak köşeyi dönmeyi düşünecek kadar büyük bir hayal gücü... Bunun için ihtiyaçları olan tek şey ise; 250 bin dolarlık bir sermaye.

Bu bilimkurgu antolojisi dizisi, insanlığın en görkemli buluşlarının ve en karanlık içgüdülerinin zıtlaştığı karmaşık ve teknolojiyle dolu bir yakın geleceği konu alıyor.

Polis dedektifi Nick Burkhardt (David Giuntoli)ın son Grimmslerden olduğunu keşfetmesiyle çeşili maceralarına tanık olacağız. Dedektif Nick Burkhardt, Portland- Oregondaki cinayet çalışmalarında korkunç gerçeklerle yüzleşmeye hazırdır. Ta ki tam olarak açıklayamayacağı bazı şeyler görmeye başlayana dek... Nick Burkhardt cinayet masası dedektifi olarak çalıştığından beri, kendini gerçeğe bayağı bir alıştırdığını düşünüyordu. Taa ki, açıklaması zor hatta neredeyse imkânsız şeyleri görmeye başladığından beri. Hasta teyzesi Marie geldiğinde aslında bunların, ‘Grimm’ diye adlandırılan, bir grup seçkin avcı topluluğunun torunları olduğunu ve dünyadaki insan soyunu korumak için doğaüstü yaratıklarla savaştıklarını söylediğinde Nick’in hayatı sonsuza kadar değişecektir.

İkiz kardeşler Dipper ve Mabel Pinesın aileleri yazın Dipper ve Mabelı Harika Amca Stanin yanına Gravity Falls, Oregona gönderirler. Stan, Gizemli Kulübede yaşamaktadır ve çalışmaktadır; ama Dipper ve Mabel gerçekten çok garip şeyler olduğunu bilirler ve anlaşılmadık kasabada kendi yollarını bulmak için birbirlerine güvenmek zorundadırlar. Dipperın ormanda bulduğu günlükle işler daha da tuhaflaşır.

Şiddetli bir gemi kazasından sonra, milyarder playboy Oliver Queen kaybolmuştur ve Pasifik’te ücra bir adada yaşadığı keşfedilinceye kadar, beş yıl boyunca ölü olduğu sanılmıştır. O sırada Oliver ada’da kendini eğitmiş bir çok sınavdan geçmiş ve hayat mücadelesi vermek zorunda kalmıştır. Evi Starling City’ye döndüğünde onu, üzerine titreyen annesi Moira, çok-sevgili kız kardeşi Thea ve en iyi arkadaşı Tommy karşılar, fakat onlar Oliver’ın adada çektiği sıkıntıların onu değiştirdiğini hissederler. Oliver tekrar ailesi ile bir araya geldiğinde henüz bilmediği bir çok sırrın olduğunu keşfeder. Arrow kimliğine büründüğünde zengin olmak için pis işlere karışan iş adamlarını öldürmek için savaşmaktadır.

Londra’da itibarını yitirdikten sonra rehabilitasyondan kaçan Sherlock zengin babasının en kötü kabusuyla –ciddi bir arkadaş olan Dr. Watson ile- yaşamaya zorladığı Manhattan’a geliyor. Üç yıl önce bir hastasını ve lisansını kaybedene dek başarılı bir cerrah olan Watson yeni işini insanlara yardım edebileceği ve cezasını ödeyebileceği bir fırsat olarak görmektedir. Ancak, huzursuz Sherlock eski müşterileri gibi değildir.

Parlak zekalı fakat alkolik bilim adamı Rick, başka dünyalara ve alternatif boyutlara çılgın kaçamaklar yaparken huysuz torunu Mortyi de zorla yanında götürür.

Los Angelesta tesadüfi bir karşılaşmadan sonra, farklı sosyal geçmişlerden iki genç, Korenin über zenginlerinin gittiği özel bir lisede yeniden bir araya gelir.

Mom, Roseanne ve Two and a Half Man gibi önemli izleyici kitlelerine ulaşmış dizilerin yapımcısı Chuck Lorre imzası taşıyor. Diyaloglar ve karakterler oldukça komik. Komedi dalında iyi bir dizi. Dizinin ana karakterleri iki bayan. Bunlardan biri Anna Faris, diğeri ise Allison Janey.Momın konusu ise geçmişi hatalar ve yanlışlar ile dolu olan bir annenin bu hatalarının farkına vararak kendine gelmesini anlatıyor. Dış dünyanın tüm olumsuzlukları ve tehlikelerini bizzat yaşayarak tanımış olan Christy, yani Faris çocuklarının kendi yaşadıklarını yaşamamaları ve düzgün bir hayat sürebilmeleri için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır.          Mom Christy bir erkek bir de kız annesi. Kızı büyümeye oldukça meraklı olan 16 yaşındaki bir çocuk olan Violet. Oğlu ise oldukça dürüst bir çocuk olan Roscoe. Haliyle yalnız bir kadın olarak Christynin işi oldukça zor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Tüm bunların yanında eski hayatından da kopması o kadar kolay değil tabii. Eski sevgilisi, patronu v diğer tüm ilişkileri tek tek karşısına çıkıyor ve işi daha da zor bir hale getiriyorlar.

FBIın arananlar listesindeki kaçak, diğer kötüleri yakalamaları için FBIa yardım teklifinde bulunur; tek şartı çaylak profil uzmanı Elizabeth Keenin ortağı olmasıdır.

Adını, hikayenin geçtiği kasabadan alan dizinin günümüzde geçtiğine bakmayın, hikaye oldukça eskiye dayanıyor: 1781 yılında Ichabod Crane iç savaş döneminde büyük bir düşmanla karşılaşır ve onu canı pahasına da olsa öldürmeyi başarır. Yüzyıllar sonra, günümüzde bir mağaradaki mezarında gizemli bir şekilde uyanan Crane, aklındaki birçok soruyla beraber hiç alışık olmadığı bu yeni dünyaya ayak uydurmaya çalışır. Ancak bilmediği birşey vardır ve o da kendisiyle beraber öldüğünü sandığı esrarengiz düşmanı da dirilmiştir. Kasabanın şerifi ve genç yardımcısı gelen bir anons üzerine gittikleri çiftlikte efsanevi “Başsız Süvari” yle karşılaşırlar. Yaşanan bu olaylarla ilgili olarak, eski savaş elbisesiyle dikkatleri üzerine çeken Crane gözaltına alınır ama gördükleri karşısında sessizliğini koruyamayan Abbie Mills olaylara farklı yaklaşır. Abbie’nin ve Crane’in geçmişten gelen birçok sırrı ortaya çıkardığı ve Başsız Süvari’yle başlayan doğaüstü olaylarla mücadelesi ise bu şekilde başlar.

Kim Moon Ho (Yoo Ji Tae) büyük bir yayın şirketinde popüler bir muhabirdir. Bir gün, geçmişte yaşanan bir davanın gerçeğini öğrenir. Bilerek davayla ilgili kişilere yaklaşır ve onlara yardımcı olur. Bunu yaparak hakikati ortaya çıkarmak için mücadele eder. Bu konuda ona internet muhabiri Chae Young-Shin (Park Min-Young) ve Healer olarakta bilinen Seo Jung-Hoo (Ji Chang-Wook) yardım eder.

Rodrigo ve Hailey ilişkilerini halka duyurduklarında herkesten farklı bir ses çıkar. Hailey orkestra şefi olarak kendini ispatlamakta zorlanırken, Rodrigo ilhamını canlı tutmaya çalışır. Thomas, Queensdeki yeni bir orkestraya katılıp Gloriaya meydan okur.

HBO’nun kara mizah türündeki yeni komedisi Silicon Valley; Silikon Vadisi’nde çalışan, içine kapalı asosyal bilgisayar programcısı Richard ve onun beş arkadaşının öyküsünü anlatıyor. ilk bölümüyle 6 Nisan Pazar akşamı izleyici ile buluştu. King of the Hill isimli animasyon dizisinin yaratıcısı olarak bilinen yapımcı Mike Judge’ın imzası bulunan yapım, teknoloji dünyasındaki insanların başarıya ulaşabilmek için geçtiği yolları bir bir gösterme iddiasında!

Guillermo del Toro ve Chuck Hoganın birlikte kaleme aldıkları üçleme kitabından uyarlanacak olan The Strain, bir vampir draması ama diğerlerinden biraz farklı. New Yorka gizemli bir şekilde iniş yapan uçağın yolcularının öldüğünün anlaşılması üzerine Hastalık Kontrol Merkezi yetkilisi Ephraim Goodweather (House of Cards - Corey Stoll), yaşanan bu tuhaf olayın sebeplerini araştırmaya başlar. Öncelikle uçakta yer alan dört yolcunun hâlâ yaşadığını farkeden ekip, olayla ilgili tek iyi haberin bu olduğunu kısa sürede öğrenirler...

Bir zombi virüsünün insanları kırıp geçirmesinden 3 yıl sonra bir grup insan bilinen bu virüse bağışıklığa sahip tek insanı New York’tan Kalifornia’ya götürmek zorundadırlar. Zira kalan tek laboratuvar onun kanını büyük bir hevesle beklemektedirler. İnsanoğlunun geleceği büyük bir belirsizlik içindeyken, post-apokaliptik bir Amerika’da 3000 kilometre uzunluğunda bir ölüm kalım mücadelesi başlayacaktır.

Lost In Ozun ilk sezonunda on iki yaşındaki Dorothy Gale ve güvenilir köpeği Toto onları eve gönderebileceği umuduyla İyi Cadı Glindayı ararlar. Bu esnada şaşırtıcı yeni dostlar edinecek ve hayal bile edemedikleri büyülü bir macerayı paylaşacaktırlar.

Laura Numeroff ve Felicia Bondun sevilen kitaplarından uyarlanan If You Give a Mouse a Cookie serisinde, Mouse, Pig, Moose, Dog ve Cati ve en sevdikleri insanları tanıyoruz. Mouse ve arkadaşları bir araya geldiğinde, bir şey her zaman en beklenmedik şekillerde diğerine yol açar. İşlerin nereye varacağını asla bilemezsiniz, ancak EĞER Mouse ve Arkadaşları birlikte bir maceraya çıkarsa, O ZAMAN tüm zaman boyunca eğlenmek zorunda kalacaklarından emin olabilirsiniz.